7 Aralık 2008 Pazar

Crash (1996)


David Cronenberg'in en sıradışı filmlerinden biri. J. G. Ballard'ın romanından uyarlanan bu film insanda iki tür duygu uyandırıyor genellikle: Nefret ve hayranlık. Ciddi ciddi spoiler verilmesi gereken bir film. Pause tuşuna basılmış iki kareyle bu işe el atıcaz. Birileri yapmalıydı çünkü bunu... 

Herşeyden önce şunu söylemek gerekiyor. Romanın yazarı bu kitabı bastırmak için epey uğraşmış. Aynı şekilde Cronenberg de pornocu muamelesi görmüş. Açıkçası film hafiften seks filmi havasında ilerliyor. Dvd kapaklarında auto-eroticism tarzı garip ifadeler yeralıyor. Bu da aslında "Naked Lunch" gibi tam olarak tarif edilemeyecek bir film. Filmin oyuncu kadrosu hayli zengin. Özellikle James Spader'ın varlığı bile benim açımdan önemli. Kaldı ki kendisi böyle erotik filmlerde epey iyi iş çıkarıyor. Sekreter filminde de sado rolünün hakkını ziyadesiyle vermişti. Belli ki meyili var:)  Araçlarla çarpışarak gerçek orgazmı keşfetmeye çalışan bir grup insanın hikayesine James'in de entegre olmasıyla olaylar gelişir. Kaza, çarpışma, hurda araçlarda ilişkiye girmeler...Böyle sapkın bir güruh. James ilk başta talihsiz bir kazayla bu işin içine giriyor ama bir süre sonra o da bu hadiseye dahil oluyor. 

David Cronenberg cinselliği öyle estetik bir biçimde resmediyor ki ihtiras, şehvet duygusu filmin içine işliyor. Filmin bu karesinde James Dean'in Porsche aracıyla ölümünün yeniden canlandırması yapılıyor. Vaughan (Elias Koteas) sanki bir şov sunar gibi gayet keyifli. Birazdan yaşanacaklar tamamen gerçek bir çarpışma sahnesi ve ciddi miktarda seyirci toplanmış durumda. Diğer araçla meydana gelen çarpışma yüzünden ciddi ölçüde zarar gören iki adamı görüyoruz bu sahnede. Çarpışmanın etkisiyle alınan haz, gösterinin başarısı herbiri ayrı bir mutluluk Vaughan için. Filmin başlarındaki bu sahnede James sudan çıkmış balığa dönüyor. Biz de Vaughan ve erkanının sağlam pabuç olmadığını anlıyoruz.

Vaughan'ın hayatta en çok istediği şey yani "oto-orgazm ile ölüm"ünden sonra James de iyice gaza geliyor. "İşte kötü arkadaş seçmenin zararları" diye annesel bir söylem de bulunmak yerine duyarlı izleyici olarak James'i sahipleniyoruz. Bu güzel insanın da aynı güzel duyguları yaşamasını istiyoruz resmen. Türkiye'de yasaklanmayan bu film belki de bir çok insanın cinsel yönelimini etkiledi:) James ile Vaughan aşkı sonucu hurdaya dönen aracın yeni sahibi artık James'tir. Ve o da sevdiği kadın Catherine ile aynı zevki yaşayabilmek, "oto-orgazm ile ölüm" için takibe başlar. Bu kare aslında normal bir takip sahnesi değil. Bu bir cinsel birleşmeyi tasvir ediyor. Filmin sonunda"Belki bir dahaki sefere" demesi de boşa değil. Evet gerçekten hastalıklı bir zekanın ürünü olsa da bu filme hayran olmak için engel değil. Kült statüsüne bileğinin hakkıyla yerleşmiş bir David Cronenberg filmi. Gerçi yönetmenin hangi filmi kült değil ki...

Hiç yorum yok: