19 Kasım 2010 Cuma

Fasülye (2000)

Bu Fasülye 7,5 Liraaaa!


Takım elbise giymiş, elinde deri eldivenler olan bir adam.Ceketini geriye atıp, elini beline doğru götürürken, neyle karşılaşacağımızı az çok biliyoruz. Ama hayır! Ceket geriye gittiğinde gördüğümüz tabloda silah değil bir walkman var!?

Yolun ortasında dans ederek, yürüyen adamımıza aniden bir araba çarpar ve bu garip film başlar: Fasülye!

Bora Tekay'ın bu ilk filminin, senaristi de ilk karede müzik dinlemekte olan mafya fedaisi rolündeki Haluk Özenç. Haluk Özenç'in senaristlik kariyerinin zirvesi diyebilirim bu çalışma için.


Dünyanın en garip kovalamaca sahnelerinden biri budur herhalde...


İnsanlar bu kadar ağır şekilde cezalandırılmasın lütfen:)

Fasülye'nin ne kadar ilginç bir film olduğunu gösterebilmek için 3 sahne aldım. Aslında film görsellikten ve oyunculuktan ziyade; senaryoya odaklı bir film. Haluk Özenç, diyalogları bir nakış gibi işleyerek, bu absürd komediyi oluşturmuş. Espiriler çok ince. Hani cool derler ya, o tür şakalar, o tarz konuşmalar geçiyor. 

Bağımsız sinemanın en ayrıksı örneklerinden biri. Belki bir başyapıt değil ama 'ağır kült' olduğu da su götürmez bir gerçek...





Hiç yorum yok: