22 Ağustos 2010 Pazar

Blue Velvet (1986)


Herkes bu filmi biliyor değil mi? Yanılıyorsunuz. Bu filmle ilgili bilmediğiniz o kadar çok şey çıkar ki...

Jeffrey (Kyle MacLachlan), Dorothy (Isabella Rossellini) adlı kadını gözetlemek amacıyla evine girer. Pause'taki karede tahmin edebileceğiniz gibi adamımız dolabın içinde. Dünyadaki hiç bir erkek burada olmak istemez herhalde. Dolabın içinde geçirdiği 2 bölümde de inanılmaz bir heyecan yaşıyor. Bu heyecana sebep olan iki şey var: Şehvet ve Korku. Zaten gözlerinden de belli değil mi. Filmde Rossellini gibi muhteşem bir kadın bile tuhaf, korkunç bir hale bürünmüş. Lynch'in atmosferinden nasibini herkes alıyor işte.


Evet bu bir kulak. Otların arasında kopmuş bir insan kulağı duruyor. Her ne kadar form olarak kulağa benzese de; renk olarak un kurabiyesinden farklı değil. "Plastiğim ben diye bağırıyor" adeta. Bu kulak Blue Velvet'ın her şeyi. Neden olduğunu söylersem tadı kaçar. Söylemiyorum. Yalnızca küçük bir ipucu veriyorum. Bir olay anlatacağım:

Film vizyona girdiğinde; Lynch, sinema yazarlarından büyük tepki görür: Eleştirmenler, "Filmin kurgusunun berbat olduğu ve sonunun hiç bir şeye benzemediğini" söylerek, filme öfke kusarlar.

Lynch; "Siz bu filmden hiç bir şey anlamamışsınız" diyip dalga geçer. Filmi anlatır. İşte eleştirmenlerin dikkat etmediği şey, bu kulaktır. İçiçe geçmiş öykünün 1. kontakt noktasını işte bu; 'kulak bulma sahnesi' oluşturur. 2. kontakt noktasını da izleyip, kendiniz bulun bakalım...

Hiç yorum yok: